Tweet..Tweet..

14 Ağustos 2011 Pazar

Misafirlik



Ben küçüklüğümden beri misafirliğe gitmekten pek haz almam. Oralarda benim yaşıtlarım olsa bile öncelikle biraz çekinirim. Sonra laf lafı açar ve misafirlik eğlenceye döner :) Ben bunu severim işte. Ama benden yaşça büyük insanların sohbeti beni biraz sıkar. Bir de canın sıkıldığında misafirlikte televizyon izleyemezsen o sıra başlarım saat tutmaya; ha gittik ha gideceğiz diye. Gittiğin evde bir de yemek faslı vardır. Yemeği ya çok doldururlar ya da çok açsındır ama onlar bunu bilmez az doldururlar :)) Küçüklüğümde yemek yiyorsak misafirlikte etrafımda bakınırım; kim nasıl yiyor çatalı bıçağı nasıl tutuyor. :) Yemekten kalkarsın bir de lavabo faslı vardır. Lavabo nerede?? :) Neyse en son aklanma paklanma faslı da biter. Çay kısmı başlar. Çay içilir. Çocuklar çocuk odasında oynamalıdır çünkü çay üstlerine dökülebilir. Çaylar tazelenir falan filan...  En sonunda meyveler gelir; artık anlarım ki kalkma vakti yaklaşıyor. Meyveler de yenir ve kalkılır. Zaten bir de kapı önü muhabbeti vardır. Ayy tanrım bitmek bilmez :))


Zaten  Türk insanı misafirperverdir. Her evde misafir odası vardır. Ben hala anlamış değilim.. Anneannemlerde  bir oturma odası bir de kocaman bir salon var. Ben oturma odasına televizyonlu oda derim. :) Anneannemlerin salonu zaten bayramdan bayrama açılır diyebilirim bir de günlerde :)) Bizim evde bir salon var ama çok büyük değil. Babam der zaten "Ben hayatta oturma odasında oturmam. Gelirim salonda otururum. :)"


Biliyorum bu aralar blogu boşladım. Ama gerçekten yazacak şeyler bulamadım.. :)

Tekrar görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder